Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Her şey kendilerini ‘ağaç avcısı’ olarak tanımlayan Chris Atkins ve Michael Taylor adında iki arkadaşın 2006 yılında o ağacı görmeleriyle başladı. Kuzey Kaliforniya’daki Redwood Ulusal ve Eyalet Parkları’nda binlerce ağacın içinde rastgeldikleri o devasa ağaç o kadar dikkatlerini çekti ki görür görmez daha önce fark edilmemiş bir şeyi bulduklarını hissettiler. İki avcı gördükleri o devasa ağacı herkese anlattı. Kısa sürede ciddi bir üne kavuşan ağaç, National Geographic’in ağacı ölçmeye karar vermesiyle bambaşka bir boyut kazandı. Sonrasında yaşananlar ise duyanlara hayret veren cinstendi.
GİZLİ KONUMU İFŞA OLDU
Chris Atkins ve Michael Taylor’ın keşfettiği ‘Hyperion’ lakaplı ağacın National Geographic’in ölçümleriyle tamı tamına 115.61 metre olduğu tespit edildi. Bu inanılmaz bir şeydi. Bu Hyperion’un ABD’deki Özgürlük Heykeli’nden, Londra’nın ünlü saat kulesi Big Ben’den bile daha yüksek olduğu anlamına geliyordu.
Yapılan ölçümlerden sonra Hyperion Guinnes Rekorlar kitabına girmeye hak kazandı. Ancak bir sorun vardı. Böylesine bir şeyi korumak da bir o kadar zordu. Bu yüzden National Geographic ve Redwood Koruma Derneği ağacın tam konumunu gizli tutmaya karar verdi. Başlarda yetkililer bunu başarmıştı. Ancak ağacın rekor kıracak kadar uzun olması ve bir anda herkes tarafından merak edilmesiyle konumu 2015 yılında ifşa oldu.
‘Hyperion’ adını heybeti ve ihtişamlı güzelliğiyle baş döndüren Antik Yunan Kraliçesi’nden alıyor.
Hyperion ağacı
CESARET EDENE 5 BİN DOLAR CEZA
Hyperion’un konumu ifşa olduktan sonra doğa yürüyüşçüleri başta olmak üzere ormanın derinliklerine kadar kilometrelerce yürümeyi cesareti olan ziyaretçiler Redwood Ulusal ve Eyalet Parkı’na akın etti. Meraklıların sayısı artıkça milli park yönetimi olaya el attı ve Hyperion’u görmeyi yasakladı. Eğer bir kişi daha kuralı çiğneyerek Hyperion’ın yanına gelme cesareti gösterirse 5 bin dolar para (yaklaşık 140 bin lira) cezası ve ısrarcı olursa beraberinde 6 aya kadar hapis cezası alacaktı.
Bu kuralın ana sebebi o güne dek Hyperion’un yanına gelen ziyaretçilerdi. Ona zarar vermeye cesaret edebilenlerin davranışları ve bölgede yetkililerin bulduğu çöp kalıntıları bu kararı almaya sevk yetti. Öte yandan Hyperion’a giden bir yolun olmaması ve insanların doğal yol oluştururken çevredeki eğrelti otlarına ve bölgedeki bitki örtüsüne zarar vermeleri de bu ağaca giden yolları tamamen kapadı.
Sekoya ağaçlarının gövdesini kavramak için 12’den fazla sayıda insanın el ele tutuşması gerekebilir. Bugüne kadar kayıtlara geçmiş ve yaklaşık iki tane Galata Kulesi’nin boyuna denk gelen en uzun sekoya ağacı Hyperion iken, en geniş Sekoya ağacı ise adını Amerikan ordusundaki ‘manyak’ olarak adlandırılan bir generalden alan General Therman ağacıdır. Bu ağaç 32 metre çapındadır ve içinden çok rahat şekilde büyük bir araba geçebilir.
İZİN VERSELERDİ DAHA DA UZAYABİLİRDİ
Hyperion’un 700-800 yaş civarında bir Sekoya ağacı olduğu biliniyor. 115 metre uzunluğundaki dünyanın en uzun ağacı, eğer çevredeki ziyaretçiler izin verseydi daha da uzayabilirdi. Ancak bölgeye gelen kötü niyetli kişiler onu devirebileceğini düşünerek maalesef kesmeye çalışınca uzaması da durdu.